top of page

Defilede Reform

Updated: Feb 3, 2022

Moda tarihin en eski zamanlarından bu yana her zaman insan hayatında yer almıştır.İlk çağlarda giyinme insanın temel ihtiyaçlarından biriydi.Toplumlar gelişmeye başladıkça ilk başta sadece mahrem bölgeleri örtmeye yönelik olan bu ihtiyaç daha sonra güzel görünme ve daha güzeli arama gibi düşüncelere yönelmiştir.


Moda kelime anlamıyla toplumdaki tüketim anlayışı olarak ifade edilmektedir. Moda diye tanımladığımız bu kavram 1900’lü yılların başında ortaya çıkmıştır. Bu dönemde yüzyılın terzilerinden Charles Worth’un yanında çalışan Paul Poiret’in yarattığı tasarımlar modada yeni bir çağ başlatmış, daha sonra Lanvin, Chanel, Ferragamo ve Lacoste gibi markalar ortaya çıkmıştır.Her bir marka kendi alanında yeni bir çağ başlatmıştır.

Markaların çoğalması ürün çeşitliliğinin artmasına, bu artış insanların ürün alırken daha seçici olmasına sebep olmuştur.Bunun sonucunda markalar ürünleri sergileme ve pazarlama alanlarında birbirleriyle rekabet etmeye başlamıştır.Bu yeni rekabet ortamı doğal olarak defilelere de yansımıştır.

Moda tasarımı ve mimari tasarımın etkileşimiyle defileler tarihi mekanlara taşınmış ve bu sayede hem tasarımcıların ilgilisi çekilmekte hem de tarihi mekanın tanıtımı yapılmaktadır.Bunu yanı sıra son dönemde hayatımıza giren teknoloji hemen hemen her alanda kullanıldığı gibi tekstil sektöründe de kullanılmaktadır.Modada kulanılmaya başlanan teknoloji insan hayatını kolaylaştırmakla birlikte birçok açıdan da zarar vermektedir.Tasarımcının düşünmesi ve yapması gerekenleri bilgisayarlar yapmaya başlar ve ortaya çıkan ürün yaratıcılıktan yoksun kalır.

Moda tarihi yeni dönemde daha kreatif sunumlar yapmaya başlamıştır.Öyle ki bu değişimler Sosyal medya ile çok kolay ulaşılabilir hale gelmiştir.Artık moda tasarımı ya da giyinmek temel bir ihtiyaçtan sanatsal bir boyuta taşımaktadır.

Kiliseyi defile mekanı olarak kullanan Alexander Wang’in 2016’da yaptığı Sonbahar Defilesi buna örnek olarak gösterilebilir.


Bu defilede Wang kilisede hiçbir şey kutsal değil mesajını vermek istemiştir.

Chanel 2017’de yaptığı İlkbahar Defilesinde dört bir yanı aynalarla çevrili bir mekan kullanmıştır.

Aynalı bir oda, zarif calla zambaklarının uzun cam vazolarını içeren bu Chanel moda gösterisinin zeminini oluşturdu.

Walter Haworth’un dediği gibi, ”Zorluklar yaratıcılığı ortaya çıkarır; rahat ve tembellik ise bu özelliği kaybettirir.”


Elifnaz Çelik


41 views0 comments

Recent Posts

See All

Comments


Post: Blog2 Post
bottom of page